YAYINCILIK HAKKINDA

YAYINCILIK MEVZUATI HAKKINDA TÜM DETAYLAR

Sunuş,

Basın yayın işleri ortaya çıkışından bugüne yasaların düzenlediği bir alan.

Basın ve iletişim içeriği ile ekonomik ve idari gücü birey ve toplum üstünde etkili kamu düzeninin oluşması gelişmesi ve devam ettirilmesi sürecinde etkili.

Ekonomik gelişme ve üretimin, pazarın piyasanın oluşması ve düzenlenmesinden de özellikle sanayileşme ile birlikte basın yayın yoluyla olduğu aşikar bir durum.

Bugün algı yönetimi, daha önce kamuoyu, daha da önce efkar-ı umumiye gibi farklı isimlendirilen genel düşüncenin oluşması yönlendirilmesi ve gelişmesinde basın yayın iletişim alanı önemi ile bağlantılı olarak yasalarla düzenlenmiş.

Basının gücü ve önemi kurumsal gelişmesi yasal düzenlemenin kapsamını ilgili kurum sayısını artırmıştır. İlk yasal düzenleme 1864 tarihli Matbuat nizamnamesidir. Bu nizamnamenin en ilgi çeken ve kamu otoritesinin basının önemini anladığı gösteren maddesi “matbuat kanun dairesinde serbesttir” hükmüdür.

Siyasal sistemlerin gelişmesi, fikri gelişimin siyasal organizasyon ve ekonomik gelişmenin birlikte olduğu hak ve hürriyetler konusu nedeniyle basın ve basın özgürlüğü tüm yasaların düzenlenmesinde temel olan anayasa eski ismiyle teşkilatı esasiye de yer almış.

Bu süreçte Gazete ve mecmular ve gazeteciler ve yayıncılar kişisel ve mesleki bir olarak önem kazanmışlar.

Gazetenin kelime kökeni olarak küçük para biriminin adından gelmektedir. Bu para karşılığı alınan tek yapraklı çoğu ticaretle ilgili bilgilerin yer aldığı bülten ilk gazete örneği olarak nitelenir. Öncesi ise duvar bültenleridir.

Gazetenin ortaya çıkmasında kağıt üretiminin artışı basım araçlarının gelişimi de önemli… Basım sanayi ile birlikte kitap dergi yayıncılığı da gelişmiş önemli bir iş kolu olarak çıkmış bu süreci kütüphaneciliğin gelişimi tamamlamıştır.

Basım ve dağıtımın ilerlemesi fikri gelişim ile birlikte ticari estetik ve ticari iletişime ambalaj etiket sanayiinin günümüz matbaacılığının ortaya çıkışını sağlamıştır.

Bu gelişimi matbaaların yayın evlerinin siyasal ve ticari merkezlerin yakınında gelişmesi ile görürüz. Babı-ali Devletin büyük kapısı yanısıra matbaaların ve yayınevlerinin de  merkezi olmuştur. Ankara’nın siyasal otoritesinin gelişmesi Ankara Rüzgarlı sokak olgusunu ve Ankara yayıncılarını ortaya çıkardı. Aynı süreç yerel ekonomi ve ilanlarla yerel gazeteler de ortaya çıktı.

Basım kapasitesinin artışı, yol ağı dağıtım organizasyonları Türkiye’de basını merkezileştirdi. Aynı süreci genel ekonomi için de söyleyebiliriz.

Önce radyo sonra sinema,  TV. Yayıncılığı, günümüzde internet vs. yeni bir iletişim ortamı dolayısıyla da yeni düzenlemeler ve yeni bir iletişim imkanını oluşturdu.

Bu gelişim sürecine yasa ve mevzuat düzenlemeleri eşlik etti. Yazılı görsel ve elektronik basını, yayınları, işletmeci ve çalışanları ilgilendiren bir mevzuat bütünü oluştu.

Son olarak kişilerle ilgili bilgilerin toplanması ve saklanması, düzenlenmesi ve bu bilgilerden yararlanılması farklı gruplara farklı İletilerin gönderilmesi verilerden ticari fikri siyasi yarar elde edilmesi, veri sahipliğinin, nelerin kişisel veri olduğunun belirsizliği nedeniyle yeni bir düzenleme alanı oluştu.

Bu alanın oluşumunda;

Basım yayın işletmeleri ve meslek mensupları olarak anayasadan başlayarak Basın Kanunu, Matbaalar Kanunu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Marka Patent Kanunu  ve Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri ve bunlara bağlı yönetmeliklerin muhatabıyız.

Ayrıca yeni yasal düzenlemeler yayınlanacak yönetmeliklerin çok geniş bir alanı kapsayan basın sektörü içinde sektörel teknik yayınların varlığını ve gelişmesini olumsuz etkilememesi açısından dikkatle takip edilmesi gerekiyor.

Bu takibin gerekliliği son olanak Derleme yasası ve derlemeye teslimat süreci ile ortaya çıktı.

SEYAD Yönetim Kurulu Aralık ayı toplantımızda; Konu ile ilgili yasa ve yönetmelikleri toplayıp siteye koyma ve konu ile ilgili hazırlanan metinleri çeşitli ortamlarda değerlendirme kararı aldık.

Bu çalışma sırasında PR şirketlerinin faaliyetleri ve yaydıkları haberlerle ilgili bir düzenleme olmaması da dikkat çeken bir durum.

Diğer taraftan mevcut yasa ve yönetmeliklerin hazırlanışı sırasında alanın genişliği nedeniyle birbiriyle uyumlu olmayan hüküm ve özellikle uygulamalara rastlamaktayız.

Bunlardan biri olarak ilk çalışmada Derleme Kanunu ve yönetmeliği bir örnek olarak ele alınacaktır. Emniyet Müdürlüğü basın bürolarına verilen süreli yayın beyanı, basılı nüsha teslimi ilgili makamın C. Savcılığı olarak değişmesi sonunda ve derleme yönetmeliğinde yapılan son düzenleme ile dijital kopyaları da kapsayacak şekilde genişletilmiştir.

Diğer yandan ISBN ve ISSN uygulaması doğrudan sektörel yayınları kapsamasa da Kütüphaneler Genel Müdürlüğü’nü, dolayısıyla Kültür Bakanlığını devreye sokmuştur.

Üyelerimizin bilgi sahibi olması gereken yasalar aşağıda aktarılmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası

Basın Kanunu (no.5187)

Matbaalar Kanunu (no.5681)

Türk Ceza Kanunu (no.5237)

Basın Yoluyla İşlenen Suçlar Kanunu (no.4454)

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (no.5846)

Marka Patent Kanunu (no.8625)

Basın İlan Kurumu Kanunu (no.195)

  1. Vahit Mahmatlı

SEYAD Yönetim Kurulu Başkanı

Anayasal bir hak olan “Basın Özgürlüğü” kapsamında ülkemizde süreli veya süresiz yayın çıkarmak izne tabi değildir. Ancak süreli yayın (dergi) yayınlamak için, Basın Kanunu gereği bulunduğunuz ilçenin Cumhuriyet Savcılığı’na süresi içinde, MEVKUTE BEYANNAMESİ verilmesi gerekir. Yayıncının adı, Sorumlu Yazı işleri müdürünün adı, yayınevi adresi, sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürünün ikamet adresleri, basıldığı matbaanın adı ve adresi, yayının türü, dili, periyodu vs. bilgiler bu beyannamede yer alır. Bilgilerdeki değişiklikler süresinde yeni bir beyanname ile Cumhuriyet Savcılığı’na verilmek zorundadır.

Mevkute Beyannamesi örneği.

http://ekygm.gov.tr/BeyannameOrnegi.pdf

Basın Kanunu. (no.5187)

https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5187.pdf

Basın Yasası’nda yapılan değişiklikle, Önceden İmtiyaz Sahipliği ile (mükerrer yayın isimlerini engellemek maksadıyla da) korunan yayıncı hakları Basın Kanunu gereği, dergi adının marka tescili yapılması ile korunmaktadır. Dolayısı ile dergi yayına başlamadan, derginizin adı ve şekilden (logo) oluşan markanızı Türk Patent ve Marka Kurumu’na tescil ettirmeniz gerekir. Bunu uzman marka vekili avukatlar yapmakta ve markanıza benzer marka başvurularını takip ederek, size süresi içinde itiraz imkanı sunmaktadırlar.

Marka başvurusu mevzuatı:

https://www.turkpatent.gov.tr/TURKPATENT/laws/informationDetail?id=102

Derginize, Uluslararası Süreli yayın Standart Numarası (International Standart Serial Number) almalısınız. Başvuru, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’ne yapılmaktadır. Günümüzde işlemler e-devlet üzerinden kolaylıkla yerine getirilmektedir. Bu konu içerisinde, eğer kitap yayımlayacak iseniz, Uluslararası Kitap Standart Numarası (International Standart Book Number) ISBN almanız için de aynı kanalı kullanmalısınız.

ISSN ve ISBN Almak için Link:

https://ekygm.gov.tr/Home/Index?ReturnUrl=%2f

Dergi yayıncısı olarak ayrıca süresiz yayın yapmak, kitap yayınlamak isterseniz. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı İl Müdürlüğü’ne Yayıncı Sertifikası için başvurmanız ve Yayımcı Sertifikası almanız gerekmektedir. Belge iki yıl için verilmekte ve süresinin bitiminde yenilenmesi gerekmektedir.

Yayımcı Sertifikası İşlemleri için Link:

https://istanbul.ktb.gov.tr/TR-199548/sertifika-islemleri.html

Matbaalar Kanunu gereği, basılan dergilerin basımevinin bulunduğu bölgedeki Basın Savcısı ve Derleme Müdürlüğü’ne gönderilmesi basımevinin sorumluluğundadır. Ancak, bu sorumluluğun yerine getirilmesi için zincirleme (müteselsil) bir sorumluluk oluşturulmuştur. Dolayısıyla, zaman zaman Derleme Müdürlüğü tarafından aranmaktayız ve dergimizin müdürlüğe ulaşmayan sayıları bizden talep edilmektedir. Yayıncı olarak bu basılı nüshaları iletmek zorundayız. Bu konu içerisinde; basımevinize, basacağınız derginin mevkute beyannamesinin bir kopyasını imza karşılığı teslim etmenizi ve zaman zaman derleme alındı belgelerini istemenizi öneririm.

Yine karşılaştığımız bir uygulama olarak,  Basın Kanunu’nun farklı yorumu nedeniyle, bağlı bulunduğumuz (beyanname verdiğimiz) Cumhuriyet Savcılıkları da bizlerden dergi talep edebilmektedir. Bu uygulamayı derleme ile karıştırmamak gerekir. İstenildiğinde derginizi göndermenizi öneririm.

Derleme Kanunu. (no.6279)

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/02/20120229-1.htm

Matbaalar Kanunu. (no.5681)

https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.5681.pdf

Basın İlan Kurumu’na dergi gönderilmesiyle, derlemeye dergi gönderilmesi çokça karıştırılmaktadır. Eğer dergimize ( Kamu İktisadi Teşekkülü-Belediye İktisadi Teşekkülü) KİT ve BİT’lerden reklam alıyorsak; Basın İlan Kurumu’na kayıt olmak ve dergilerinizi kuruma düzenli olarak göndermek zorundayız. Örneğin, İGDAŞ, USAŞ, THY, İZDAŞ vs. ilanlarını yayımladığımızda, faturalarının bedelleri üzerinden kurum tarafından komisyon kesilmekte ve ödemesi yayıncının hesabına yapılmaktadır.

Basın İlan Kurumu Kanunu. (no.195)

https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.4.195.pdf

Resmi ilan Başvurusu için Gerekli Belgeler Linki:

https://www.bik.gov.tr/iletisim/s-s-s/

Dergi yayıncıları olarak yapmamız gerek yasal başvurular dışında, Türk Ceza Kanunu kapsamında basın yoluyla işlenen suçlar hariç, bir kaç konuda da meslektaşlarımı uyarmak isterim.

Marka Patent Kanunu’nun getirdiği riskler: Dergilerimizde reklam yayımlarken, farkında olmadan marka ihlaline yol açabilir ve hukuk davaları ile karşılaşabilir, ceza alabilir, tazminat ödeyebiliriz. O nedenle reklamlarda kullanılan markaların tescilli, fotoğraf, şekil ve benzerlerinin telifli olduğundan emin olmamızı, haksız rekabete yol açacak taklit, sahte, yanıltıcı isim, marka, şekil ve fotoğraflara bu açıdan da dikkat etmemizi öneririm.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun getirdiği riskler: Yine dergilerimizde bastığımız imzalı yazılar, çeviriler, kullandığımız görseller (fotoğraf-şekil-resim-grafik) Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu tarafından korunmaktadır. Dergimizde yayımladığımız imzalı telifli-telifsiz yazılar ve dergiye gönderilen firma teknik makalelerinin içeriğinde yer alan fikir ve sanat eseri sayılabilecek ögeler nedeniyle, basımdan sonra bizden telif talep edilebilir. Dolayısıyla yer verdiğimiz yazı metinlerine ve içerdiği ögelere bir de bu açıdan bakmamızı öneririm.

Kişilik Haklarına Tecavüz ve Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun’un getirdiği riskler: Kişilik hakları, özel hayatın gizliği, kişisel veriler kanunlarla korunmaktadır. Bu konuda da dikkatli olmamız gerekmektedir. Ayrıca, başta çalışanlarımız ve iletişim içerisinde kayıt altına aldığımız üçüncü kişilerin verilerinin korunmasında yeni düzenlemeler yapılmakta olduğundan bu konuda da azami özeni göstermemiz, kişisel verileri kayıt altına alırken yasal düzenlemelere uymamızı öneririm.